Yeme Bozukluğu
Yeme bozukluğu olan bir kişi, iki saat içinde büyük miktarda yiyecek tüketir ve bunu sık sık yapar. Yeme bozukluğuna sahip olmak, tüketilen besin miktarını kontrol edememek demektir. Mideniz doluyken bile yemek yemeyi durduramazsınız.
Bir çoğumuz zaman zaman fazla yemek yiyor ve bazı insanlar çoğu zaman onlardan daha fazla yediklerini düşünüyor. Fakat bu bizim “aşırı yiyici” olduğumuz anlamına mı geliyor? Muhtemelen hayır: Çok fazla yemek yemek her zaman bir insanın yemek yeme problemi olduğu anlamına gelmez.
Yeme Bozukluğu Ne Kadar Yaygındır?
Yeme bozukluğu yakın zamanda tanınan bir hastalıktır ve bazıları tarafından yeme bozukluklarının en yaygın olduğu düşünülmektedir.
ABD’deki tüm yetişkinlerin yaklaşık% 2’si (4 milyon Amerikalı) kanama yeme bozukluğuna sahiptir. Hafif derecede obez olan ve kendi başlarına veya kilo verme programları aracılığıyla kilo vermeye çalışanların yaklaşık% 10 ila% 15’i bu duruma sahiptir. Hastalık ağır obez olanlarda daha yaygındır.
Diğer yeme bozukluklarının aksine – bulimia nervoza veya anoreksiya nervoza gibi -erkekler kanama yeme bozukluğundan muzdariptir, ancak kadınlarda daha yaygındır. Ciddi derecede fazla kilolusu olanlarda daha yaygındır, ancak herhangi bir ağırlıktaki insanların arasında da bulunabilir.
Yeme Bozukluğunun Sebepleri Nedir?
Yeme bozukluğuna neyin sebep olduğu kesin olarak bilinmemektedir, ancak katkıda bulunabileceği düşünülen birkaç faktör var. Genetik ve biyoloji hastalığın gelişiminde rol oynuyor gibi görünmektedir. Araştırmacılar, beyindeki belirli nörokimyasalların seviyelerindeki anormalliklerin aşırı yemeye nasıl katkıda bulunabileceğini aktif olarak araştırıyorlar. Bireysel psikolojinin de rol oynadığı düşünülmektedir. Yeme bozukluğu olan kişilerin yaklaşık% 50’sinin depresyondan muzdarip olduğu ve olumsuz duyguların – kaygı, utanç ve suçluluk duygusunun – kontrol dışı yeme davranışlarına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Sosyal ve kültürel faktörler de, yeme sevgisini gösterme, rahatlama ve hatta suçluluk uyandırmanın bir yolu olabileceğinden, yeme bozukluğunda büyük olasılıkla rol oynamaktadır. Gıda endüstrisi ve işlenmiş gıdaların geniş mevcudiyeti, vücudumuzu neyin besleyeceği ile uyum içinde olmamızı zorlaştırabilir.
Aşırı Yemek Sağlıksız mıdır?
Evet, tıkınırcasına yemek aşağıdaki koşullara bağlanmıştır.
- Yetersiz beslenme
- Depresyon
- Şeker hastalığı
- Yüksek tansiyon
- Yüksek kolestorol
- Safra kesesi rahatsızlığı
- Kalp hastalığı
- Kanser
Aşırı Yeme Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Aşırı yeme bozukluğu olan bir kişi, altı ay boyunca haftada en az iki gün meydana gelen, sık sık kanamalı yemek atakları geçirir.
Aşırı yeme bölümleri aşağıdaki belirtilerden en az üçüyle ilişkilidir.
- Hızlı yemek
- Rahatsızlık dolu hissedene kadar yemek
- Aç değilken yemek
- Utanç nedeniyle yalnız yemek
- Aşırı yemekten sonra kendinden tiksinmiş, depresyonda veya suçlu hissetmek.
Aşırı yemek de bulimia nervoza denilen başka bir yeme bozukluğu ile oluşur. Bulimia nervoza bulunan kişiler, genellikle hızlıdırlar veya yemek yedikten sonra yorucu egzersiz yaparlar. Boşaltma, kilo almaktan kaçınmak için kusma veya birçok diüretik (su hapı) veya müshil kullanma anlamına gelir. Yorucu egzersiz, bu durumda, yalnızca aşırı yemekten sonra kilo almamak için bir saatten fazla egzersiz yapmak anlamına gelir. Boşaltma, aç kalmak ve aşırı egzersiz, kilonuzu kontrol etmenin tehlikeli yoludur.
Aşırı Yemek Nasıl Tedavi Edilir?
Aşırı yeme bozukluğu en iyi yaklaşımlar ile tedavi edilir. Bilişsel davranışçı terapi ve içgörü odaklı terapi gibi psikoterapi, hastaların kanamalı yemeyi tetikleyebilecek düşünce ve duyguları tanımayı öğrenmelerine yardımcı olabilir. Grup terapisi ayrıca hastaların semptomları hakkında daha az utanç hissetmelerine yardımcı olabilir. Günlük tutma ve meditasyon yapma gibi kendi kendine yardım stratejileri, insanların yemek yemeye yol açabilecek zor duyguları tanımlamasına ve hoş görmesine yardımcı olabilir. Beslenme danışmanlığı, hastayı sağlıklı yemek seçenekleri ve daha da önemlisi fiziksel açlık ile duygusal açlık arasındaki farkın nasıl tanınacağı konusunda eğitmek için kullanılabilir. Son olarak, bazı insanlar için, antidepresanlar gibi bazı ilaçlar, ilişkili depresif semptomların tedavisine yardımcı olabilir