Viral hepatitlerin tüm dünyada ve Türkiye’de önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu bilinmektedir. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi en sık karşılaşılanlardan bir tanesi de Hepatit A virüsü ve sebep olduğu Hepatit A tablolarıdır. Hepatit karaciğer hücresi nekrozu ve karaciğerin enflamasyonu ile birlikte giden bir tablodur. Hepatit A virüsünün neden olduğu ve hepatit A olarak adlandırılan tablo sonrasında hastalarımız yoğun bir halsizliğe maruz kalmaktadırlar. İdrar renginde koyulaşma, dışkı renginde açılma ve bunun yanı sıra bulantı, kusma, iştahsızlık, halsizlik gibi bir takım konstitüsyonel semptomlar da bu tabloya eşlik edebilmektedir.
Ve uzun süre istirahat gerektiren bir hastalık tablosu olabilmektedir. Kişinin hepatit A hastalığına daha önce maruz kalıp kalmadığı yapılan testlerle kolayca belirlenebilirken eğer kişinin hepatit A ile enfekte olmadığı görülürse 6 aylık aralıklarla yapılabilecek 2 doz aşılama ile kişilerin %9 ve üstünde bir oranla hepatit A ya karşı korunmaları mümkün hale gelmektedir. Akut hepatit A vakalarının bugün itibari ile kesin bir antiviral tedavisi bulunmamaktadır. Bu nedenle destek tedavisi önemlidir.
Ancak destek tedavisi verilmeyen ve yakından takip edilmeyen vakalarda nadir de olsa istenmeyen sonuçlarla karşılaşılması mümkündür. Bu nedenle ülkemizde de yakın bir geçmişte çocuk yaş grubunda hepatit A aşılarının rutin olarak yapılması işlemleri başlatılmıştır. Bu nedenle ailelerin çocukları konusunda duyarlı olması ve zamanında aşılarını yaptırmaları hepatit A açısından da önem taşımaktadır. Hepatit A virüsü daha sonra bahsedeceğimiz üzere hepatit E virüsü ile birlikte dışkı ağız yoluyla bulaşabilmekte dolayısıyla gıdaların hijyenik olarak tüketilmesi ve sanitasyon kurallarına uyulması önem taşımaktadır.